4 Haziran 2015 Perşembe

Teaser: Enerji Sektörünün Tarihindeki Dönüm Noktaları ve Onların Rekabet Hukuku Bağlantısı

Herkese Merhabalar,

Bugün sizlerle önümüzdeki aylarda yayımlamayı planladığım makalemin teaser'ını paylaşmak istiyorum. Enerji hukuku ve rekabet hukuku ilişkisi, tarihi akış içerisinde kimi zaman fırtınalı kimi zamanda eğlenceli bir geçmişe sahip olan çok boyutlu bir maceranın konusudur. Dolayısıyla bütün bu macerayı tek bir makaleye sığdırmak mümkün değildir. Yine başlamak bitirmenin yarısıdır diyelim ve bu eğlenceli yolculuğa hep birlikte başlayalım isterim.

Makaleyi tamamladığımda tekrar görüşmek üzere...

"...1850 tarihinden itibaren günümüze kadar geçen süre içinde enerji sektöründe yaşanan gelişmelere bakıldığında, sektörün yapısını kökünden değiştiren iki benzer örüntünün olduğu görülmektedir. Bunlar; 1871 tarihinde Standard Oil Ohio’nun (Standard Oil) ortaya çıkışı ve onun hayatta enerji sektöründe neden olduğu büyük konsolidasyon ile 1998 yılında başlayan ve yaklaşık 18 ay boyunca tüm dünyayı kasıp kavuran Asya krizinin enerji sektöründe neden olduğu ikinci büyük konsolidasyondur.

Bu iki örüntünün ilkinde, petrolün varil fiyatının, petrol arz-talep dengesinin bozulması ve ortaya çıkan arz fazlası nedeniyle 48 cent seviyesine düşmesi, bir başka ifade ile aynı tarihlerde varili 51 cent olan içme suyundan daha ucuz hale gelmesi sonucunda petrol endüstrisinde yaşanabilecek topyekun batışın önüne geçmek isteyen Standard Oil’ın neden olduğu bir hayatta kalma mücadelesi vardır.

İkinci örüntüde ise Asya krizi nedeniyle düşen petrol talebinin petrol fiyatlarını 6 dolar seviyesine indirmesi ve bu nedenle enerji şirketlerinin gelirlerinin azalmasının yanında kolay petrol projelerinin yerini finansal açıdan daha maliyetli, daha kaliteli insan kaynağı gerektiren, daha fazla know-how isteyen ve daha zor coğrafi şartlarına sahip projelere bırakması ile ortaya çıkan ölçek ekonomisi ihtiyacı ile başlayan ikinci büyük konsolidasyon hareketi bulunmaktadır.

Bu iki örüntünün etkisi o kadar geniş çaplı olmuştur ki dışarı doğru genişleyerek giden dalgalardan en fazla etkilenen alanlardan birisi de rekabet hukuku olmuştur. İlk örüntü sonucunda ortaya çıkan konsolidasyon neticesinde modern rekabet hukukunun doğumu gerçekleşmiş; ikincisinin sonucunda da bir daha asla olmaz denilen seviyede re-konsolidasyona tanıklık edilmiştir. İşin asıl ironik yanı, bir daha böyle konsolidasyon olmasın diye doğan modern rekabet hukuku, kendi doğum sebebi ile ters düşecek şekilde, üstelik doğduğu ülkede, kendi yaratıcılarının hatırasına ihanet (!) ederek, beklentilerin tam aksi yönde bu konsolidasyona şartlı da olsa izin vermiştir.

Bu gelişmelerden çıkarılması gereken derslere birkaç tanesi şu şekildedir: Büyük resme odaklanmak; Asla anlatılan bir hikayeye tek yanlı olarak bakmamak (Standard Oil bir şeytandır gibi); Hiçbir şeye peşinen hayır dememek; Mevcut görüş yaşanılan yaşadığın problemi çözmüyorsa bakış açısını değiştirmek; Sorgulamak; Değişime ayak uydurmak.

Bir de bu gelişmeler bize göstermiştir ki aslında biz ve bizden önceki nesillere okullarda anlatılan konvansiyonel tarih aslında dünya enerji arenasında sergilenen oyunların paralel evrendeki yansımasıdır. Biz ve bizden önceki dönemlerde kısıtlı imkanlarla büyüyen kuşaklar sadece paralel evren yanılsamasını yani “sonuç” kısmını görerek büyümüşken; teknoloji ve internet sayesinde bilgiye ulaşmakta sıkıntı yaşamadan büyüyen yeni nesiller bu yanılsamaya neden olan gerçek evreni yani “neden” kısmını görebilecek konuma gelmiştir. 

Bu sayede gerçek evren ve paralel evren gözle görülebilir şekilde yakınsamış ve anlatılan yakın tarihin neredeyse tamamen devletlerin enerji politikaları ve onların hamleleri ile şekillendirilmiş olduğu ortaya çıkmıştır..."